23 Mart 2010 Salı

ÖRÜMCEKTEKİ MUCİZE


İnsan ve içinde yaşadığı evren, en ince noktasına kadar tek bir Yaratıcı tarafından yaratılmıştır ve O'nun varlığını göstermek, O'nu yüceltmek için vardırlar. Küçücük bir hayvan olan örümcekte bile Allah'ın yaratışındaki mükemmelliği görmek mümkündür..
Yeryüzünde yüzlerce cins örümcek yaşar. Bu küçük hayvanlar kimi zaman yuvasının statik hesaplarını yapabilen bir inşaat mühendisi, kimi zaman üstün tasarımlar yapabilen bir mimar, kimi zaman olağanüstü güçlü ve esnek ipler, öldürücü zehirler, eritici asitler üreten bir kimyager, kimi zaman da son derece kurnaz taktiklerle avlanan bir avcı olarak karşımıza çıkarlar.
Sanıldığının aksine bütün örümcekler ağ kurarak avlanmazlar. Birçok örümcek, kendilerine Allah tarafından verilmiş özel kabiliyetler sayesinde, şaşırtıcı taktikler kullanarak avlanır.

KAPI TUZAKLI ÖRÜMCEK
Bu örümcek çeşidi öldürü çöl sıcağında, kumun içine açtığı yuvasında yaşar. Bu alelade bir yuva değildir. Öncelikle yuvanın içi örümceğin ürettiği özel bir salgıyla kaplanmış ve çöl sıcağına karşı mükemmel bir izolasyon yapılmıştır. Yuvanın girişi ise yine örümceğin yaptığı disk şeklinde bir kapakla örtülüdür. Bu kapak bir tarafından girişe menteşelenmiştir. Kapağın üzeri ise çalı çırpı ile kamufle edilmiştir. Yuvaya herhangi bir böcek yaklaştığında örümcek titreşimleri fark eder ve kapağı açarak böceğin üzerine saldırır. Yürüdüğü zeminin altından, bir kapağın içinden fırlayan örümceğe karşı böceğin hiçbir şansı kalmaz.

AĞ ATAN ÖRÜMCEK
Dinops adlı örümcek sabit bir ağ kurup avını beklemek yerine, küçük ve son derece üstün özelliklere sahip bir ağ örer ve bu ağı avının üzerine atar. Ardından avını bu ağ ile iyice sarar. Yakalanan böceğin yapabileceği hiçbir şeyi yoktur. Ağ o kadar mükemmel bir tuzaktır ki böcek çırpındıkça ağa daha çok dolanır. Örümcek besinini muhafaza edebilmek için avının üzerini yeni ipliklerle kapatarak onu bir anlamda "paketler".

KEMENT ATAN ÖRÜMCEK
Bolas adıyla bilinen örümcek, kendisini bir iple dala bağlayarak aşağı sarkar. Daha sonra dişi güvelerin erkek güveleri çağırmak için salgıladıkları özel bir koku salgılar. Bu sahte çağrıya kanan erkek güve örümceğe doğru uçar. Örümcek daha önceden hazırladığı ve ucunda yapışkan bir top bulunan ipini sallamaya başlar. Bu ip örümceğin kementidir. Güve yaklaştığında hızla bu kementi atar ve güveyi yakalar.


SIÇRAYAN ÖRÜMCEK
Sıçrayan örümcekler vücutlarında ürettikleri uzun bir ipin ucunu, bir bitki yaprağı veya dala sıkıca tuttururlar. Sıçrayan örümcek, havadan herhangi bir böcek geçtiğinde, son derece özel olarak yaratılmış bacakları sayesinde muhteşem bir atlayış yapar ve avını havada yakalar. Daha önceden bağlamış olduğu ip, örümceğin yere düşmesini engeller ve havada asılı kalmasını sağlar. Daha sonra örümcek tekrar bu ipe tutunarak yukarı çıkar. Hayvan, başarılı bir atlayış yapabilmek için en uygun açıyı hesaplamak, avının hızını ve uçuş yönünü hesaplamak, rüzgar kuvvetini hesaba katmak zorundadır.

ÖRÜMCEĞİN AĞI
Örümcekler ağ kurmak için kendi vücutlarında ürettikleri ipeksi iplikleri kullanırlar. Bu mükemmel iplikler birbirinden çok farklı amaçlara hizmet eder. Aynı kalınlıktaki çelik bir telden beş kat daha sağlam, son derece hafif ve son derece esnek olan bu iplikleri biraz daha yakından inceleyelim.
Örümcekler farklı amaçlar için farklı iplikler kullanırlar. Örneğin bir bahçe örümceği ağını kurarken dört-beş farklı özellikteki ipliği birlikte kullanır. Hayvanın avını yakalamak için kullandığı yapışkan iplik ile ağın üzerine kurup hareket ettiği iplik aynı yapıya sahip değildir. Şimdi aynı örümceğin vücudundan salgılanan değişik türdeki ipliklere bir göz atalım.
1. Örümceğin bir asansör gibi inip çıktığı ve köprü gibi kullandığı tutunma iplikleri.
2. Örümcek ağının iskeletini oluşturan temel ağ iplikleri.
3. Avın yakalanmasını sağlayan yapışkan iplikler.
4. Ağdaki iplikleri birbirine bağlayan birleştirme iplikleri.
5. Yakalanan avı sarıp sarmalamaya yarayan sarma iplikleri.
6. Örümceğin evini oluşturan koza iplikleri.
7. Yavru örümcekleri dış tehlikelere karşı koruyan ipek iplikleri.
Bu saydığımız ipliklerin herbiri esneklik ve sağlamlık bakımından farklı özelliklere sahip oldukları gibi, kalınlık ve yapışkanlık bakımından da farklılık gösterirler. Peki küçük bir örümcek tüm bunları nasıl üretebilmektedir?
Örümceklerin kuyruklarında ipek kesesi denilen altı çift bölüm vardır. Keselerin herbirinde farklı salgılar üretilir. Bu keselerin salgıları değişik kombinasyonlarda birleşerek, farklı türdeki ipek iplikleri meydana getirirler. Keseler arasında büyük bir uyum vardır. Son derece gelişmiş pompa, vana ve basınç sistemleri kullanılır. Üretilen ham ipek, musluk gibi çalışan memeciklerden lif şeklinde dışarı akıtılır. Örümcek bu memeciklerin püskürtme basıncını değiştirebilir. Böylece üretilen ipliğin çapı, direnci ve elastikiyeti ayarlanır.
Şimdi, eğer bu anlatılanlar size çok olağan doğa olayları gibi geliyorsa, biraz duralım ve düşünelim.
Ufak bir örümceği gözünüzün önüne getirin, boyutları yaklaşık bir tırnağınız kadar bir örümceği... Bu ufak hayvanın vücudunda, kuyruk kısmında bulunan ve "ipek kesesi" denilen minik bölümü düşünün. Kendi içinde altı kısma ayrılmış bu bölümün küçüklüğünü tahmin edebilirsiniz. İşte böyle minicik bir yerde, örümceğin kimyasal yapılarını ve nasıl üretildiklerini dahi bilmediği öyle salgılar salgılanmaktadır ki, hayvan bunları çok farklı amaçları için kullanabilmektedir. Bu aşamada şu soruları cevaplamamız gerekir:
•          Bir örümcek bu benzersiz kimyasal yapıyı nasıl tasarlamaktadır?
•            Tasarladığını farzetsek bile, bunların üretimi için gerekli olan hammaddelerin kaynağını nasıl tesbit etmektedir?
•          İhtiyacı olan altı farklı temel maddenin üretimini nasıl gerçekleştirmektedir?
•          Bu maddelerin karışım oranlarını hangi ölçüm aletlerini kullanarak tesbit etmektedir?
•            Karışımı yapacağı eş zamanlı, basınç kontrollü kesecikleri kendisi mi dizayn etmiştir?
• Bu dizaynı yaptıktan sonra laboratuvara benzer bir yapıyı kendi vücudunda kendi isteğiyle mi inşa etmiştir?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder